Köpeğinize Vermemeniz Gereken Yiyecekler

Köpekler için doğru beslenme, sağlıklı bir yaşam sürmeleri açısından son derece önemlidir. Ancak, bazı insan gıdaları köpekler için zehirli veya sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu yüzden köpeğinize beslerken dikkatli olmanız gerekmektedir. Bu yazımızda, köpeğinize vermemeniz gereken yiyecekler hakkında sizleri bilgilendirmeye çalışacağız.

Çikolata: Çikolata, köpekler için son derece zararlıdır. İçerdiği teobromin maddesi köpeklerde zehirlenmeye neden olabilir. Buna bağlı olarak, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, kusma, ishal ve hatta ölüm gibi ciddi yan etkiler görülebilir. Bu nedenle, köpeğinize asla çikolata vermeyin.

Şekerli ve şeker içeren ürünler: Şeker, köpeklerin sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir ve aşırı tüketildiğinde obeziteye ve diş problemlerine yol açabilir. Şekerli yiyecekler, pasta, şekerlemeler, tatlılar ve sakızlar gibi yiyeceklerden uzak durun.

Soğan ve sarımsak: Soğan ve sarımsak, köpekler için toksik etkilere neden olabilir. İçerdikleri sülfoksit maddesi, köpeklerde alyuvarların parçalanmasına ve anemiye yol açabilir. Bu nedenle, soğan ve sarımsak içeren yiyecekleri köpeğinize vermeyin.

Üzüm ve kuru üzüm: Üzüm ve kuru üzüm, köpekler için tehlikeli olabilir. Kesin nedeni henüz tam olarak bilinmese de, köpeklerde böbrek yetmezliği, kusma, ishal ve hatta ölüme neden olabileceği bilinmektedir. Bu nedenle, üzüm ve kuru üzüm köpeğinize vermekten kaçının.

Alkol: Alkol, köpekler için kesinlikle zararlıdır. İnsanlar için bile tehlikeli olan alkol, köpeklerde solunum problemlerine, nöbetlere, koma hatta ölüme neden olabilir. Köpeğinize asla içki veya alkollü içeceklerden bir şeyler vermeyin.

Kafein: Kahve, çay, enerji içecekleri ve diğer kafein içeren yiyecekler köpekler için zararlıdır. Kafein, köpeklerde kalp problemlerine, yüksek tansiyona ve hatta ölüme neden olabilir. Bu nedenle, köpeğinize asla kafein içeren ürünler vermeyin.

Süt ve süt ürünleri: Birçok köpek, süt ve süt ürünlerini sindiremez. Laktoz intoleransı, köpeklerde yaygın bir sorundur ve ishal, karın ağrısı ve sindirim sorunlarına yol açabilir. Köpeğinizin sindirim sistemini rahatsız etmemek için süt ve süt ürünlerinden uzak durun.

Tuzlu yiyecekler: Fazla tuz, köpeklerde susuzluğa ve elektrolit dengesizliğine neden olabilir. Tuzlu atıştırmalıklar ve işlenmiş yiyecekler köpeğinizin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Köpeğinizin tuz alımını kontrol altında tutmak için tuzlu yiyeceklerden kaçının.

Yağlı yiyecekler: Aşırı yağlı yiyecekler, köpeğinizin sindirim sistemini zorlayabilir ve pankreatit gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Kızarmış yiyecekler, yağlı etler ve abur cuburlardan köpeğinizi uzak tutun.

Şekerli sakız ve şekerlemeler: Şekerli sakız ve şekerlemeler, köpeğiniz için tehlikeli olabilir. Şekerli sakızlar köpeğinizin sindirim sistemine zarar verebilir ve ayrıca boğulma riski de taşır. Köpeğinize sakız ve şekerlemeler vermekten kaçının

Yukarıda sıraladığımız yiyecekleri köpeğinize vermeyerek onun sağlığını koruyabilir ve potansiyel sağlık sorunlarını önleyebilirsiniz. Eğer köpeğiniz bir şeyler yemişse ve endişeleniyorsanız, bir veteriner hekime danışmanız önemlidir. Unutmayın, sağlıklı bir köpek mutlu bir köpektir.

Mikroçip Uygulaması Hakkında Merak Edilenler

Resmi Gazete’de yayımlanan kedi, köpek ve gelinciklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınmasına dair yönetmelik ile evcil hayvanlara çip taktırmak zorunlu hale geldi.
31 Aralık 2020 tarihine kadar tüm kedi, köpek ve gelincik sahipleri; il/ilçe müdürlükleri veya Bakanlıkça belirlenen kurum/kuruluş ya da tüzel kişilere başvuru yaparak evcil hayvanlarını kimliklendirerek kayıt altına aldırmakla sorumlu hale geldi.

Evcil hayvana mikroçip taktırma uygulaması hangi hayvanlar için geçerli?
Evcil hayvana mikroçip taktırma uygulaması, yeni doğan ve sahiplenilen evcil hayvanlar için geçerli iken Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki evcil hayvanlar için geçerli değildir.

Mikroçip taktırmama cezası var mı?
31.12.2022 tarihine kadar uygulamaya dahil olmayan kedi, köpek ve gelincik sahiplerine kanun gereği 10 bin TL cezai yaptırım uygulanacaktır.

Mikroçip nerede takılır? 
Evcil hayvanlara mikroçip uygulaması, yalnızca il/ilçe müdürlükleri ve veteriner hekimler aracılığıyla yapılır.

Evcil hayvanlara takılan mikroçip nedir ve nasıl çalışır?
Radyo Frekans Etiketi Tanımlama Sistemi ile çalışan mikroçip 15 haneli bir kimlik bilgisi içeren mercimek tanesi büyüklüğümde mikro bir cihazdır.Cihaz barındırdığı kimlik numarasını okuyucu cihaza aktarma prensibi ile dahili bir güç kaynağı olmadan çalışır ve kimlik bilgilerinin tanımlanmasını sağlar.

Mikroçip nerede takılır? 
Evcil hayvanlara mikroçip uygulaması, yalnızca il/ilçe müdürlükleri ve veteriner hekimler aracılığıyla yapılır.

Mikroçip nasıl takılır?
Mikroçip, özel bir iğne ile evcil hayvanın kürek kemikleri arasına derisinin altına enjekte edilerek takılır.Mikroçip takılırken anestezi kullanılmaz ve işlem sonrasında veteriner hekim HAYBİS sistemine kimlik numarasını tanımlar.

Mikroçip taktırmanın fiyatı ne kadar? (2022 yılı için)
Evcil hayvalara mikroçip takımı bazı belediyelerde ücretsiz yapılmaktadır.Özel veteriner klinikleri ise değişen miktarlarda ücret almaktadırlar ama 2022 yılı için ortalama ücret 150-300 TL arasındadır.

Mikroçip uygulaması ne işe yarar?
Takılan mikroçip ile evcil hayvana ve hayvan sahibine ilişkin bilgiler, tüm veteriner klinikleri tarafından erişilebilir hale gelir.
Böylelikle mikroçip numarası ile aşı bilgileri, sahip değişikliği, kayıp durumu ve operasyon bilgileri kayıt altına alınır.
Mikroçip sayesinde kaybolan, sokağa bırakılan veya kaçırılan hayvanlar kolaylıkla bulunabilir.

Mikroçip uygulaması zorunlu mu? 
Evet 30344 numaralı resmi gazete kararı ile zorunlu hale getirilmiştir.Evcil hayvan sahiplendiğinde cezai yaptırımlarla karşılaşmamak için mikroçip taktırılmalıdır.

Mikroçip ile kayıt altına alınan bilgiler nelerdir?
Evcil hayvanın adı
Pasaport numarası
Evcil hayvanın ırkı ve türü
Evcil hayvanın cinsiyeti
Evcil hayvanın rengi
Doğum tarihi
Evcil hayvanın aşı, tedavi ve ilaç kayıtları
Evcil hayvan sahibinin adı, doğum tarihi, telefon numarası, yaşadığı il, ilçe, köy/mahalle bilgiler yer alır.

Mikroçipi ne kadar süre dayanır? 
Evcil hayvan mikroçipleri, en az 25 sene çalışabilecek dayanıklılığa sahiptir.

Kedi ve köpeklere ne zaman çip takılır? 
Evcil hayvanın doğumdan sonra ilk 3 ay içinde, sahiplenilen evcil hayvanın ise 60 gün içinde takılır.

Mikroçip taramasını kimler yapar? 
Evcil hayvanların kaybolması, kaçırılması ve benzeri durumlarda veterinerler, hayvan barınakları ve yerel belediyeler mikroçip için tarama yapma imkânı bulur.

Mikroçip takıldıktan sonra çıkarılabilir mi? 
Evet çıkarılabilir ama cerrahi açıdan zor bir işlemdir.

Yavru Kedi Aşıları Nelerdir?

Yeni bir yavru kedi sahiplendiniz ve ilk önce yapmanız gereken nedir? Kesinlikle kedinizin aşılanmasıdır, dış etkenlere karşı oldukça hassas olan yavru kediler çeşitli yollarla bulaşabilecek hastalıklar için aşılanma programına göre aşılanmalıdır.

Yavru kedine mutlaka yaptırman gereken aşılar nelerdir? Yavru kedinizin sağlığının korunmasına yardımcı olacak aşıları iki kategoriye ayırabiliriz.Bunlar temel aşılar ve tavsiye edilen aşılardır.Temel aşılar tüm yavru ve yetişkin kediler için zorunlu tutulan aşılardır.Tavsiye edilen aşılar ise belirli hastalık veya virüslere karşı tavsiye edilir ve uygulanır.

Yavru kedinin olması gereken aşılar?

  • Kedi gribi: Kedi herpes virüsü (FHV) ve kedi kalisi virüsü (FCV) gibi patojenler neden olur.
  • Kedi panlökopeni virüsü (FPV) ishal ve kusmaya neden olan ölümcül bir enfeksiyondur.
  • Kuduz virüsü (Rabiens) ülkemizde zorunlu aşılar kategorisinde bir aşıdır.

Yeni doğan kedinin hemen aşı olması gerekir mi?

Doğum sonrasında annesini emen yavru kediler geçen antikorlar tarafından korunur.Antikorların yavru kedinizi koruma oranının düştüğü dönemde enfeksiyonlara karşı savunmasız kalırlar.

Yavru kedinizi aşılarını ne zaman yaptırmalısınız?

Yavru kedilerin ilk aşıları yapmak için ideal yaş 8 haftadır.İkinci aşı ise 2-4 hafta arayla yapılır.8 haftadan daha büyük bir kedi alıyorsanız barınakta veya yetiştirici tarafında bu aşıları yapılmıştır.Emin olmak için kedinizin aşı belgesini mutlaka yetkili kişiden isteyiniz.

Kedimin tekrar aşı olmasına gerek var mı?

Kedi gribine, kedi panlökopenisine ve kedi lösemisine karşı (karma aşı olarak ) 12. ile 16. haftalar arasında bir tekrar aşısı yapılmalıdır.Kediniz bir yaşına geldiğinde aynı virüsler için yıllık tekrar aşılarının yapılması gerekir.

Kedilerin Vücut Dili ile Anlatmak İstedikleri

Kedilerin vücut dili kediden kediye bazı ufak değişiklikler gösterse de temelde aynıdır. Malum bu minnoşların dili yok.

Hangi hareketi ile ne anlatmak istiyor genel bir bilgi sahibi olarak kedilerin vücut dilini kolayca çözebiliriz. Bu dili çözdüğünüzde ise onlarla yaşam çok daha kolay bir hale gelecektir

Evcilleşme konusunda evrimlerini hala tam anlamıyla tamamlayamadıklarından kediler daha çok kendi kendilerine yetinmeye çalışıp köpeklere nazaran insanlara daha az ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden de insanlarla iletişim kurmaya çalışmazlar. Sizin kedilerin vücut dilini çözerek onların duygularını anlamaya çalışmanız gerekmektedir.

Peki bir kedi annesi olarak kedi davranışları ve bu davranışların anlamları konusunda ne kadar bilgi sahibisiniz? Bu yazımız sayesinde kedi vücut dili konusundaki bilginizi test edebilirsiniz;

Kedilerin vücut dili

Kediler neden yüksek yerlere tırmanır?

Kedileri ağaç dalları, dolap veya duvar üzerlerinde çokça görmüşsünüzdür. Bazen “Bu kedi buraya nasıl çıktı?” diye bile düşündüğünüz olmuştur. Çok yüksek yerlere tırmanması normal çünkü ortalama bir kedi kendi boyunun beş ila yedi katı kadar yüksekliğe zıplayabilmektedir. Yeteneklerine göre bu oranın çok daha üzerinde yüksekliklere tırmanan minnoşlarda var tabii.

Biliyorsunuz kediler oldukça meraklı hayvanlardır. Hatta bunun için “kediyi merak öldürür” diye bir atasözümüz dahi var. Çünkü merakları yüzünden başlarına oldukça dert açarlar. Bu merakı ise en iyi giderebileceği alanlar yüksek yerlerdir. Yüksek bölgelerden çevreyi çok daha iyi gözlemleyebilir ve çevresindeki her olaya hâkim olurlar.

İkinci bir neden ise güvenlik. Yüksek yerlerde çevreye daha hâkim olabildikleri için nereden ne şekilde bir zarar gelebileceğini rahatlıkla kontrol edebilirler. Bu durum vahşi doğada dahi böyledir. Belgesellerde leoparların ağaçlarda gezdiğini çokça görmüşsünüzdür. Bu yüzden de bir kedinin en ihtiyacı olan şey yüksekte bulunan dinlenme alanlarıdır. Bu yüzden evinizde onlara oturup etrafı izleyebilecekleri yüksek alanlar yaratmanız kedinizin kendini daha güvende hissetmesini sağlayacaktır.

Kedilerin sırt üstü yatıp yuvarlanmaları

Sanıyoruz kedilerin vücut dili konusunda en belirgin ve en tatlı konumuz budur. Sırtüstü yatıp size doğru bakarken ne kadar sevimli göründüklerini anlatmaya gerek yok sanıyoruz. Kediler kolay kolay göbeklerini elletmezler. Bu hareket sizi sevdiği, size güvendiği ve sizin onu okşamanızı istediği anlamına gerekmektedir. Minnoşunuz bu şekilde davranıyorsa hemen işi gücü bırakın ve onun o yumuş yumuş göbeğini sevmeye başlayın.

Kediler sabırlı birer avcılardır. Isteklerine ulaşmak için gerekirse saatlerce gözlerini hedefine dikip bekleyebilirler. Bu özellikleri genlerindeki avcı ruhtan gelmektedir. İyi bir gözlemci avına en doğru anda ve en doğru şekilde atakta bulunur ve bu atağın sonunda da başarılı olur. Pusuya yatmak kedilerin avlanma şekillerinin en ayırt edici özelliklerindendir.

Eğer kediniz sabit ve dikkatli bir şekilde bir şeye bakıyorsa bilin ki karşısında yakalamak istediği ve doğru zamanda atakta bulucanacağı bir canlı veya bir obje var demektir. Eğer bu şekilde size bakıyorsa birazdan bacağınıza ya da kolyenize ya da tokanıza saldıracak demektir. Bu can atıcı olabilir. Hemen üzerinizdeki onun dikkatini çeken objeden kurtulun 🙂 Kedinizin bu özelliğini gözlemlemek istiyorsanız elinize bir kedi oltası alın ve hareketlerini inceleyin.

Kedim yere yapışıp poposunu havaya kaldırıyor neden?

İşte kedilerde avlanmanın son aşaması. Kediniz başını ön ayaklarının üzerine koyup göz bebeklerini büyüttüyse ve bunu yaparken de poposunu havaya kaldırdıysa avına karşı doğru zamanlamaya saniyeler kalmış demektir. Her an bir atılma hamlesiyle avını yakalayabilir.

Elinize aldığınız bir kedi oltasını sürekli ordan oraya harekete ettirin ve kedinizin dikkatini çekin. sonra oltanın ucunu ani bir hareket ile bir yere getirin ve sabit bırakın. ondan sonra kedinizdeki o doğru zaman anını keyifle izleyin. Gözbebekleri büyüdüğünde ne kadar tatlı olduklarına inanamayacaksınız. tabi olta ucunu kucağınızda ya da bacağınıza yakın bir yerde durdurmamaya özen gösterin. Yoksa istemeden bir tırnak darbesiye karşı karşıya kalabilirsiniz 🙂

Kediler neden ön patilerini kaldırır? Kediler neden tek patilerini kaldırır?

Kediniz arka ayakları üzerine oturup ön patilerini havaya kaldırıyorsa bu durum kedinizin sizinle iletişim kurmaya çalıştığı anlamına gelir. Kedim ön patisini kaldırıyor diyorsanız sizinle oyun oynamak istiyor korkmayın. Ya da evde uzun süredir onunla ilgilenmediniz ve bu yüzden sizin dikkatini çekmeye çalışıyor yaramaz.

Kedilerin patilerini kaldırıp indirmesi ve kedinin tek patisini kaldırması da benzer bir sebeple yaptığı hareketlerdendir.

Kediler neden saklanır?

Kedilerin vücut dili konusunda en belirgin ve ortak özelliklerinden biri de saklanma huylarıdır. Kutu, dolap içleri, koltuk altları veya arkaları ve ev içerisindeki kapalı alanlar. Kediniz bu bölgelerden birine girdiyse o anda hoşlanmadığı ve onu mutsuz eden bir durumla karşılaşmış demektir. Eğer ev kalabalıksa, onu rahatsız edecek bir gürültü varsa (örneğin elektrikli süpürge) ya da onu tehdit edecek çocuk veya yeni bir evcil hayvan evinize geldiyse muhtemelen minnoşunuz kendini en güvenli gördüğü bir alana saklanacaktır.

Özellikle yavru kedinizi bazen evde ararsınız ve bulamazsınız. Kısa süreli kalp krizi geçirirsiniz ama sonra bir şekilde ortaya çıkar. İşte bu zamanlarda muhtemelen minnoşunuz kendini güvende hissettiği bir deliğe saklanmıştır.

Eğer “ kedim saklandığı yerden çıkmıyor “ diyorsanız sizin için tehlike çanları çalıyor demektir. Kediler depresyon anında koltuk veya yatak altı gibi alanlara girerler ve stres durumu düzelene dek oradan çıkmazlar. Bu gibi durumlarda stres sebebini tespit edip onu rahatlatmak oldukça önemlidir.

Kediler neden bacağa sürtünür?

Kediniz sürekli bacaklarınıza sürtünüyor ve neredeyse sizin yürümenize izin vermiyorsa sevinebilirsiniz. Bu hareket kedinizin seni seviyorum deme şekillerinden sadece bir tanesi. İzin verin bir süre size sürtünsün ve duygularını ifade etsin.

“ Kedim beni seviyor mu? Bu gerçek olabilir mi?“ diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. O zaman miniğinizi iyi izleyin. Size sürtünme hareketini en çok işten eve geldiğinizde veya sabah uyandığınızda yapar. Hatta sürtünürken söyleniyormuşçasına sesler de çıkartır. Bu anlarda kedi sürtünme hareketinin anlamı çok açıktır: “Seni seviyorum ve yokluğunda seni çok özeldim. Şimdi benimle ilgilenme zamanı!”

Bu arada kedilerin insanlara ya da etraftaki eşyalara sürtünme sebebi kızgınlık dönemine girmiş olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Bu durumu iyi anlamalı ve kızgınlık dönemindeki kediniz için ona ihtiyacı olan aksiyonları almalısınız.

Kedimin Tüyleri Neden Dökülüyor?

Kedimizin tüylerinin parlak ve sağlıklı olması tüm kedi sahiplerini mutlu eder.Kedilerin bir miktar tüy dökmesi gayet doğal olsada kedinizin çok fazla tüy dökmesi ciddi bir sorunla karşı  karşya olduğunuzun göstergesidir.Bu makalemizde kedilerde görülen yaygın tüy dökme nedenleriyle ilgili yaralı bilgiler paylaşacağız.

Bakım kaynaklı tüy kaybı: Kedilerin günlük rutinleri arasında olan yalanarak temizlenme aşırıya kaçarsa tüy dökülmesine ve başka yan etkilere neden olabilir.Yalanarak temizlenme sırasında kediler tüylerindeki ve derisindeki parazitleri, kalıntıları ve ölü tüyleri temizlemek için dillerini kullanırlar.Fakat yalanma sırasında kedinizin tüyleri kırılabilir ve dökülmeye neden olabilir.Kediniz sürekli belli bir noktayı yalıyorsa bu bölgeyi zamanla tüy bakımından seyrek hale getirecektir.Bu şekilde aşırı bakım kaynaklı olarak tüy yumağı sorunu veya sindirim sistemi sorunları yaşayabilirsiniz.

Aşırı bakım alışkanlığı davranış sorunlarınında belirtisi olabilir, kediniz gergin olduğu zamanlarda da yalanmayı sakinleşmek için kullanabilir.Bu tarz stresli ve uyum sorunları yaşanan durumlarda kediniz normalden fazla yalanabilir.Eğer kediniz sebepsiz yere aşırı şekilde yalanıyor ve bu durum yaşamını olumsuz yönde etkiliyorsa veteriner hekime danışarak sorunu çözme yolunda adımlar atabilirsiniz.

Saçkırana bağlı tüy dökme: Kedilerde en yaygın tüy dökme nedenlerinden olan saçkıran bir mantar enfeksiyonudur ve son derece bulaşıcıdır.Saçkıran daha çok gruplar halinde yaşayan yavru  kediler ortaya çıkar.Saçkırana neden olan microsporum canis mantar sporu kedinizin derisine ısırık veya ısırık yoluyla girer ve enfeksiyon en dıştaki deri katmanında, saç köklerinde gelişmeye başlar.Hastalık sürecinde kedinizin bağışıklık sistemi belirleyici olacaktır.Saçkıranın belirtileri her kedi için farklı olabilir ama deride pul pul olan parçalar ve tüy dökümesini mutlaka fark edersiniz.Saçkıran tedavi edilip ortadan kaldırılabilir süreeç enfeksiyonun tedavi edilmesi, kalan  sporların yok edilmesi, ve kedinizin yaşam alanının temizlenmesi gibi aşamaları içerir.

Saçkıran sadece kedilere bulaşmaz evdeki insanlar içinde son derece bulaşıcıdır bu nedenle belirtileri farkettiğinizde veterinere hızlıca ulaşmanız önemlidir.

Diyet nedeniyle tüy dökülmesi: Kedinizin tükettiği mama deri ve kürkünün sağlık kalmasını sağlayamıyorsa tüy dökme veya kürk bozulması sorunu yaşayabilir.Bi kedinin derisinin ve tüylerinin sağlıklı olması için önemli miktarda proteine ihtiyaç duyar.Kedinizin günlük aldığı proteinin %30’u derisinin yenilenmesinde kullanılır.Kedinizin diyetinde proteein miktarının az olması veya olmaması tüy dökmeye neden olabilir.

A ve E vitaminleri kedinizin tüylerinin sağlıklı olmasını sağlar.Bunların eksikliği kedi tüyünün ana bileşeni keratinin üretimi ile ilgili sorunlara neden olabilir.Tıbbi tedavi ve ortamda yapılacak iyileştirmeler diyetin yeniden düzenlenmesiyle tüy dökme sorunu çözülebilir.Tüy dökme sorunu hangi nedenle görülürse görülsün mutlaka veterinerinize danışın.

Köpeğinizle evde yapabileceğiniz aktiviteler

Yazın aşırı sıcaklarında yada kışın yağmurunda çamurunda köpeğinizi dışarı çıkarmak pek çok kişiye olduğu gibi sizede zor geliyor olabilir.Fakat köpeğinizin enerjisini atamaması ilgi isteyen davranışlarda bulunmasına neden olur.Bu davranışların önüne geçmek ve köpeğinizin enerjisini atacak aktiviteleri evinizdede yapabilirsiniz.Ev ortamı her ne kadar kısıtlı bir ortam olsa da yapabileceğiniz pekçok aktivite var.

Dışarıya çıkmayan köpeğiniz evde sıkılır eğer onunla ilgilenir ve basit ektiviteler yaparsanız hem köpeğiniz enerjisini harcamış olur hemde aranızdaki bağ kuvvetlenir.Ev içindeki en basit aktivitelerden biri komut tekrarıdır.Otur, kalk, yat gibi basit komutları bol bol tekrar yaptırarak komutların pekişmesini sağlayabilirsiniz.

Diğer bir eğlenceli aktivitede köpeğinizle yapacağınız halat çekme oyunudur.Evde uygun bir yerde veya koridorda kalınca bir halat ile bu aktiviteyi gerçekleştirebilirsiniz.Halat çekme ile köpeğinizin egzersiz ihtiyacını karşılarken bırakma komutunuda pekiştirmiş olursunuz.

Köpeklerin favori aktiviteleri etrafı koklayarak keşfetmek ve bir şeyler atıştırmaktır.Av oyunuyla iki aktiviteyi bir arada yapabilirsiniz.Bu oyun için köpeğinizin ayrı bir odda olduğundan emin olmalısınız.Sonrasında en sevdiği ödül mamasını odanın içinde gizleyerek bulması için teşvik edebilirsiniz.Saklama yerleri kesinlikle güvenli olmalıdır köpeğinizin yaralanmasını istemeyiz.Bu oyun sırasında yapacağı aramalar sırasında köpeğiniz günlük egzersizinide yapmış olacaktır.

Genellikle dışarıda yapılan bir aktivite olsada top yakalama oyununu evdede yapabilirsiniz.Oyun için peluş bir tercih etmelisiniz.Böylece tenis topu gibi eve zarar verecek bir top kullanmamış olursunuz.

Köpeğiniz sıkılıyorsa henüz interaktif oyuncaklar ile tanışmamışsınız demektir.İnteraktif oyuncakların içinde ödül mama haznesi bulunur ve köpeklerin en sevdiği oyuncaklar arasındadır.Oyunla köpeğiniz mamayı düşürmeye çalışır düşürdükçe daha fazla oynamak ister ve daha fazla enerji harcar.

Yavru kedinizi ağırlamaya hazır mısınız?

Kedinizle yeni bir eve taşınmadan veya evinize yavru kedi almadan önce ortamı onlar için hazırlamanız gerekmektedir.Bu süreçte hazır olduğunuzdan emin olmak için yapılacak pekçok şey vardır.Evinizdeki ekipmanların tam olması yanında aile üyelerininde hazır olması gerekmekte.

Yavru kediler keşfetmeyi, tırmalamayı ve ordan oraya koşup bir şeyleri devirmeyi çok severler.Bu nedenle evinizde belirli alanlarda koruma  yapmak önemlidir.Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz.

  1. Zehirli bitkiler: Zambak gibi kedinize zarar verecek bitkileri evinizden çıkarın veya kedinizin erişemeyeceği bir yere kaldırın
  2. Çöp kutuları ve tuvaletler:  Kedinizin tuvaletlerinize ve çöp kutularına düşmesiini önlek için kapaklarını kapalı tutunuz.
  3. Tehlikeli  maddeler: İlaçların temizlik ürünlerinin ve diğer kimyasallarıın güvenli bir  yerde olduğundan emin olun.
  4. Saklanma yerleri: Kedinizin saklanabileceği yerleri tespit edip bu bölgeleri güvenli hale getirin veya ulaşılmasını engelleyin
  5. Kablolar ve prizler: Kedinizin kablolara dolanmasını englellemek için kılıflar veya bağlar kullanarak bunları gizleyin.Ayrıca prizleri kapaklarla koruyun.
  6. Zehirli yiyecekler: Soğan, sarımsak, çiğ yumurta, çikolata gibi kedilere zararlı olabilecek yiyecekleri onların ulaşamayacağı yerlerde saklayın.
  7. Küçük nesneler: Oyuncaklar ve düğme gibi küçük nesneleri ortalıktan kaldırın.
  8. Yakıcı eşyalar: Ütü ve elektrikli ocak gibi ısı üreten eşyalardan kedinizi korumak için kapaklar edinin.

Eğer bahçesi olan müstakil bir eviniz varsa ilk günlerde kediniz dışarı çıkmasada ilerleyen zamanlarda çıkacağı için bu bölgede de bazı düzenlemeler yapmanız gerekiyor.Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz.

  1. Çitler ve kapılar: Büyüdükçe kedileriniz çitlerin, kapıların üstlerinden veya altlarından kaçabilirler.Bunu önlemek için mevcut boşlukları kapatmalısınız.
  2. Tehlikeler: Bahçenizde kedinize zararlı olabilecek bitkileri kaldırın.Gübre, böcek ilaçları gibi kimyasalları kilit altında tutun.
  3. Havuzlar: Eğer havuzunuz varsa kedinizin düşüp boğulmasını önlemek için gerekli önlemleri alın.
  4. Aletler ve nesneler: Özellikle bahçe aletlerinizi ve bağlantılı küçük parçaları kedinizin ulaşamayacağı bir yerde toplamanızda fayda var.

Evinizi ve bahçenizi kedinizi için güvenli hale getirdikten sonra kedinizin rahat etmesini sağlayacak temel ögeleri sıralayabiliriz.

  1. Yatak: Kedinizin huzurla uyuyacağı bir yatak edinin.
  2. Taşıma çantası: Uzun süre kullanavileceğiniz bir çanta edinin.
  3. Mama ve su kapları: Kedinizin beslenmesi ve su içmesi için porselen, cam veya paslanmaz çelik kaseleri tercih edin.
  4. Tasma: Kimlik bilgilerinin bulunduğu şıkışınca açılan bir tasma edinin
  5. Kum kabı: Dökülmeleri ve kokuyu azaltmak için kapaklı bir kum kabı edinin.
  6. Bakım ekipmanları: Tarak ve kedi tırnak makası edinin.
  7. Tırmalama direği: Tırmalama ihtiyacını karşılayacak bir tırmalama platformu edinin.

 

Kuru ve yaş mamanın farkları nelerdir?

Bizim için çok önemi olmayan kuru ve yaş mama ayrımı hayvanlarımız için önemlidir.Onlarca marka ve yüzlerce çeşit arasından evcil hayvanınız için en uygun mamayı seçmek oldukça zordur.Hayvanlarımızın damak zevki, ihtiyaçları ve yaşam tarzımız seçimimizi etkileyecektir.

Sevilmeyi çok seven evcil dostlarımız bizleri karşılıksız olarak severler onlara iyi bakmamız için doğru besinleri seçmek yeterlidir.İhtiyaçlarını karşı oldukça basit olsada mama seçimi yok hiçte kolay değildir mamaların içeriği, fiyatı, lezzeti gibi değişkenler seçimi zorlaştırır.Bu değişkenler birde kuru ve yaş mama seçimini katacak olursak işimiz oldukça zorlaşacaktır.

Veterinerler genellikle mama tercihini hayvan sahiplerine bırakır özellikler kuru mamalarda çok farklılık bulunmaz.Kuru mamalar hayvanlarımız için oldukça faydalıdır ayrıca pek çok kolaylık sağlarlar.Taşıması ve servis edilmesi oldukça kolaydır.Kuru mamalar evcil hayvanlarımızın dengeli ve sağlıklı beslenmesi sağlayan vitamin ve mineralleri içeririler ve gün boyu ihtiyaç duydukları enerjiyi almalarını sağlalar.Evcil hayvanların tıbbi geçmişi, kısırlaştırılmış olmaları, yaşları ve kiloları gibi özelliklerine bakılarak tercih edilebilirler.

Kuru mamalar kolay hazırlanan mamalardır paket açıldıktan sonra kullanıma hazır olurlar ve paketin ağızı sıkıca kapatıldığı sürece bayatlamadan uzun süre kullanılabilir.Yaş mamalar buz dolabinda saklanır ve bazı durumlarda ısıtılması gerekebilir.Yaş mamalar kısıtlı süre tazeliğini koruyacağından yenilmeyen bölümler atık olur. Kuru mamaları evcil hayvanınız dağıtsa bile toparlamak ve yeniden depolamak oldukça kolaydır.Kuru mamalar yaş mamalara oranla daha ekonomiklerdir ve diş taş oluşumunu önler veya azaltırlar.Yaş mamalar ise kuru mamalara göre daha pahalıdır.

Tüm avantajları yanında şüphesiz kuru mamalarında eksi yönleri vardır en büyük dezavantajı evcil hayvanların obazite riskini artırmasıdır.Bu durumada sahiplerin hayvanlarını düzensiz beslemesi  neden olmaktadır.

Yaş mamalar özellikle son günlerde ekonomimizi zorlasada hayvanlarımıza ciddi faydaları vardır.Bunlardan bazıları;

  • Yaş mamalar daha lezetlidir
  • Evcil hayvanlar tarafından kolay çiğnenen mamalardır ve dişleri rahatsız olan hayvanlar için idealdir
  • Yaş mamalar hayvanlarımızı susuz kalmasını önler
  • Kokusu nedeniyle evcil hayvanlar yaş mamaları daha kolay tüketirler

Kediler ve iç parazitler

Bağışıklık sistemleri gelişme döneminde olduğu için yavru kediler iç parazitlere yetişkin kedilere oranla dah yatkınlardır.Protozoa ve bağırsak kurtları kedinizin duyarlı olabileceği iki parazit türüdür.

Protozoa paraziti nedir?

Protozoa, paraziti kedinizi ishal olmasına neden olan tek hücreli bir organizmadır.Yavru kedilerin potansiyel olarak vücutlarında su ve kilo kaybına açabilen organizmalardır.

Protozoa kedilere nasıl bulaşır?

  • Yeme yoluyla
  • Tüylere bulaşmış dışkının yalanmasıyla
  • Kum kabından
  • Dışkı bulaşan yiyecekleri yemek

Protozoa nasıl tedavi edilir?

Aşı yoluyla tedavi olsada oral yolla tedavi etkili olduğundan aşı yolu nadiren kullanılır.

Bağırsak kurtları nedir?

Bu kurtlar kedinizin bağırsaklarında çoğalan parazitlerdir.Yuvarlak ve tenya olarak iki tür bağırsak kurdu vardır.Yuvarlak kurtlar kedinizin ince bağırsaklarında olur ve burada tıkanıklığa neden olabilir.Tenyalar ise bağırsak duvvarlarına yapışır ve şişkinlikle ishale neden olur.

Bağırsak kurtları nasıl bulaşır?

Yetişkin veya yavru kedilere en sık bulaşma yolu enfekte olan başka bir kediden yumurtalar veya dışkı temasıyla gerçekleşmesidir.Annesi enfekte olan yavrularda da bağırsak kurdu gelişebilir.Bu durum yavruların emzirilmesi sürecinde anne kediden yavru kedilere geçmesidir.

Bağırsak kurdu belirtileri

  • İshal
  • Kilo kaybı
  • Kuru veya kabarık tüyler
  • Kusma
  • Dışkıda kan
  • Şişmiş bir karın
  • Halsizlik

Bağırsak kurtlarının tedavisi

Veterineriniz tedavi için kedinizin yaşam tarzına göre özel tavsiyelerde bulunacaktır.Teddavi sürecinde aşlama ve kontrol programı için  veteriner hekiminizle diolog halindee olmalısınız.

Köpeğim asosyalse ne yapmalıyım?

Köpeklerde diğer pek çok evcil hayvan gibi genellikle cana yakındırlar ancak bazı köpekler diğer insanlara ve canlılara ilgi göstermez.Eğer köpeğiniz diğer canlılara karşı ilgisiz ve genel olarak depresif bir hava içerisindeyse sosyalizasyon problemi yaşıyor olabilir.Durumu netleştirmek için köpeğinizi daha dikkatli takip etmeli ve davranışlarını izlemelisiniz.

Köpeğinizi gözlemlerken dikkat etmeniz gerekenler;

  • Köpeğiniz diğeer köpeklerden uzak mı duruyor?
  • Köpeklerle beraberken kulaklarını yana yatırıp dudaklarını yalıyor mu?
  • Köpeklerden gözlerini kaçırıyor mu?
  • Diğer köpeklere yakınken etkileşimde bulunuyor mu?

Yukarıdaki davranışların yanında köpeğiniz diğer köpeklere havlayabilir veya saldırabilir onu etrafında diğer canlılar varken gözlemlemek sorunu tespit etmenize yardımcı olabilir.Eğer etrafında farklı köpekler varken köpeğinizin rahatsız olduğunu anlarsanız onu ortamdan uzaklaştırın çünkü hoşuna gitmeyen bir ortamda olması köpeğinizi daha stresli ve endişeli yapacaktır.

Peki köpeğiniz nasıl sosyalleşecek? Aslında sorunun çözümü köpeğinizin küçük yaşlardan itibaren hemcinsleriyle ve insanlarla etkileşime girmesini teşvik etmek asosyal bir köpek olmasının önüne geçecektir.Köpeklerin sosyalleşme düzeylerini ve alışkanlıklarını artırmak için erken yaşlardan harekete geçilmesi önerilir.Köpeklerin sosyalleşmesi için en ideal dönem 3-12 haftalık zaman dilimidir.Sosyalizasyon dönemi köpeğinizin ırkına ve ssğlık duruma göre değişiklik göstermekle beraber bazen 16-20 haftalık zaman aralığına kadar uzayabilmektedir.Yavruluk döneminde vereceğiniz sosyalleşme eğitiminde sabırlı olmak ve eğitimleri adım adım ilerletmek başarı şansınızı artıracaktır.Yavrunuzu çok kalabalık ortamlara aniden çıkarmak yerine adımlar halinde farklı kokulara, çevrelere, ve seslere alışmasını sağlayacak aktiviteler içinde olmalısınız.

Yavru bir köpeğin sosyalleşmesini yönetmek genellikle yetişkin bir köpeğin sosyalleşmesini yönetmekten daha kolaydır.Peki yetişkin bir köpeğe sahipseniz onu sosyalleştirmek için geç mi kaldınız?Doğru yaklaşımla yetişkin köpeğnizide sosyalleştirebilirsiniz anacak bunu sadece sizin istemeniz yetmez köpeğinizde en az sizin kadar istemeli.Eğer köpeğiniz sosyalleşmek istemeyen bir tavır içindeyse onu zorlamak yerine ödül maması ile yönlendiebilirsiniz.Köpeğiniz başka bir köpeği selamladığında yada yaklaştığında onu ödüllendirebilirsiniz.

Köpeklerde bizler gibidir onlarda sosyal olmamayı seçen bir karekterde olabilirler eğer böyleyse bir sorununuz yok ama köpeğiniz gerçekten asosyal ise yukarıdaki yöntemleri uygulayabilir ve sonuçları gözlemleyebilirsiniz tüm çabanıza rağmen köpeğiniz hala asosyal ise belki başka bir sorunu olabileceğini değerlendirmenin vakti gelmiştir.Bu aşamada uzman bir veteriner hekimden ayrıntılı bir inceleme ve görüş almanızı öneririz.